prenses ve bezelye tanesi

Bir varmış bir yokmuş….

Çok eski zamanlarda bir prens yaşarmış. Bu prens evlenmeye karar vermiş, ancak eşi mutlaka gerçek bir prenses olmalıymış. Bunun için bütün dünyayı dolaşıp gerçek bir prenses aramaya karar vermiş. Ama nereye giderse gitsin, her zaman bir engelle karşılaşmış. Prensesler varmış ama onların gerçekten prenses olup olmadığını bir türlü anlayamıyormuş. Hepsinde bir eksiklik, bir tuhaflık varmış. Sonunda evine dönmüş ve büyük bir hayal kırıklığı içinde kalmış, çünkü gerçek bir prenses bulmayı çok istiyormuş.

Bir gece, korkunç bir fırtına kopmuş. Gök gürültüsü, şimşekler ve sağanak yağmur eşliğinde hava korkutucu bir hal almış. Tam o sırada birisi kapıyı çalmış. Herkes korkudan kapıyı açmamış, sonunda yaşlı kral gidip kapıyı açmış.

Kapının önünde, fırtınaya yakalanmış güzel bir genç kadın duruyormuş. Ama yağmur ve rüzgâr yüzünden ne hale gelmiş! Saçlarından ve kıyafetlerinden sular damlıyor, su damlaları ayakkabılarından içeri doluyor, topuklarından dışarı akıyormuş. Kadın kendisinin gerçek bir prenses olduğunu söylemiş.

Yaşlı kraliçe: “Bu durumu hemen anlayabiliriz.” diye düşünmüş ve hiçbir şey söylemeden hemen yatak odasına gitmiş, yataktaki tüm yatak takımlarını kaldırmış ve yatağın altına bir bezelye tanesi koymuş. Ardından yirmi tane yatak şiltesi alıp bezelyenin üzerine yerleştirmiş. Şiltelerin üstüne de yirmi tane kuş tüyü yorgan koymuş.

Genç kadın o gece bezelye tanesi konarak hazırlanan bu yatakta uyumuş.

Sabah olduğunda herkes ona nasıl uyuduğunu sormuş.

“Ah, çok kötü uyudum!”

“Neredeyse hiç gözümü kırpamadım! Yatağımda çok sert bir şey vardı. Öyle ki tüm vücudum morarıp çürüdü. Korkunç bir şeydi!” diye cevap vermiş prenses.

Herkes o anda onun gerçek bir prenses olduğunu anlamış. Çünkü yirmi yatak şiltesi ve yirmi kuştüyü yorganın altındaki bir bezelye tanesini hissedebilmek, yalnızca gerçek bir prensesin sahip olabileceği kadar hassas bir cilde sahip olmak demekmiş.

Prens hemen onu eşi olarak seçmiş, çünkü artık gerçek bir prensesle evlendiğinden eminmiş. O bezelye tanesi ise müzeye kaldırılmış. Eğer biri alıp götürmediyse, hâlâ müzede olabilir.

Henüz yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir