Bir varmış bir yokmuş…
Çok eski zamanlarda bir imparator yaşarmış. Tabi bir imparator olarak ülkenin en zengin kişisi de oymuş. İmparatorun çok büyük bir bahçesi varmış, bahçesinde de bir gece bülbülü yaşarmış. Bülbül öyle güzel şarkılar söylermiş ki, yoldan geçen herkes bu sesin büyüsüne kapılırmış. Ülkeye gelen birçok yabancı bilgin, imparatorun sarayı, saray bahçeleri ve bülbülle ilgili yazılar yazmış. Şairler ise bahçede yaşayan bu bülbülü öven güzel şiirler kaleme almışlar.
Bir gün, imparator altın tahtında oturup yazılan satırlardan bazılarını okurken, şu sözler onu çok etkilemiş: “Gece bülbülüdür burada her şeyin en güzeli.”
İmparator: “Ülkemde böyle etkileyici bir kuş var mı?” diye sormuş. Ardından bülbülün saraya getirilmesini emretmiş. Bülbül, altın bir tünek üzerinde durup şarkısını söylemiş. Öyle güzel bir sesi varmış ki, imparator bile duygulanmış.
Bülbül artık sarayda yaşamaya başlamış ve ona özel bir kafes yapılmış. Bir süre sonra, imparatora bir sanat eseri hediye edilmiş. Bu, tıpkı gerçek bülbüle benzeyen, tamamen mücevherlerle kaplı bir yapay bülbülmüş. Belirli parçaları hareket ettirilince, gerçek bülbülün söylediği şarkıları söyleyebiliyormuş. Böylelikle, gerçek bülbül artık gözden düşmüş. Bir gün, kimse fark etmeden bülbül pencereden uçup gitmiş. Herkes onun nankör olduğunu söylemiş.
Bir yıl geçmiş. Yapay bülbül bir gün aniden “cızzz cızzz” diye sesler çıkarmış. İçindeki bir parçası kırıldığı için artık şarkı söyleyemiyormuş. İmparator bülbülü tamir etmesi için usta çağırmış ve yapay bülbülün bundan sonra yılda sadece bir kez şarkı söyleyebileceğini öğrenmiş.
Aradan beş yıl geçmiş. İmparator çok hastalanmış, hatta ölüm döşeğindeymiş. Zavallı imparatorun tek bir dileği varmış: Gece bülbülünün şarkısını duymak. Ama yapay bülbül hareketsiz öylece duruyormuş. Tam bu sırada, imparator uzun zamandır duymadığı o güzel sesi yeniden işitmiş.
“Teşekkür ederim, sevgili bülbül!” demiş imparator.
Meğer eskiden bahçede yaşayan o bülbül, imparatorun durumunu duymuş ve özellikle onu görmek için geri dönmüş.
“Sevgili küçük kuş, sana nasıl teşekkür edebilirim?” diye sormuş imparator.
Bülbül cevap vermiş: “İlk şarkımı söylediğimde, gözlerinizden düşen yaşları gördüm. Bu benim için en büyük ödüldü.”
Bülbül yeniden şarkı söylemiş ve imparator bu güzel şarkının eşliğinde tatlı bir uykuya dalmış. Uyandığında kendini çok daha iyi hissetmiş. İmparator bülbülün yanında kalmasını çok istemiş, ancak bülbül bunu reddetmiş.
“Ben hep mutlu ve üzüntülü olan insanlar için şarkılar söyleyeceğim!” demiş bülbül.
Son bir kez imparatora bakmış ve uçup gitmiş.
Henüz yorum yok